Özlüce Yeraltı Şehri

Ortaçağ’daki adıyla ‘Zeile’ ya da günümüzdeki ismiyle Özlüce, Nevşehir-Derinkuyu hattı üzerinde yer alan ve Kaymaklı kasabasına 6 kilometre uzaklıkta bulunan bir yeraltı şehridir. Özlüce köyü, Kapadokya’daki pek çok köy gibi bir Rum köyüdür. Özlüce Yeraltı Şehri girişi ise bu köyün merkezinde yer almaktadır.

Nevşehir Özlüce Köyü, Perslerin hâkimiyetinde olduğu dönemlerde kutsal sayılan merkezlerden biriydi. Hatta M.Ö. 4. Yüzyıldan beri yerleşim yeri olarak kullanılan bu köy, Pers döneminde ‘Zela’ adıyla bilinmektedir. Strabon’un Coğrafya isimli yapıtında da Zela’nın, Perslerin üç tanrısı olan Anaitis, Omanos ve Anadates’e ait olduğu söylenmiştir.

Özlüce, Kapadokya bölgesindeki en yoğun Rum nüfusunun bulunduğu köylerden birisidir. Mübadele öncesinde Türk nüfusunun ikamet etmesine dahi izin verilmeyen bu köy, Rum nüfusunun yoğun olduğu sayılı bölgelerden birisidir. Özlüce Köyü’nde bulunan bir diğer önemli tarihi eser ise Kutsal Havariler Kilisesi’dir. Bu kilise mübadeleden sonra, minare ve mihrap eklenerek 1.Abdülmecid döneminde camiye dönüştürülmüştür. Tahrip olan çan kulesinin yıkıldığı bilinmektedir. Bunların yanında süslemeleri, haçlar ve freskler günümüze kadar korunmuştur.

Özlüce Yeraltı Şehri

Özlüce Yeraltı Şehri

Özlüce Yeraltı Şehri Mimarisi

Yeraltı şehrinin girişinde bulunan ana mekân, bu şehrin en geniş alanıdır. Erzak depoları, odalar ve uzun bir galeri etrafında yer alan bölmeler bulunmaktadır. Odaların tabanlarında yer alan tuzaklar, düşmanlara karşı bir savunma yöntemi olarak düşünülmüştür. Mimari de göze çarpan asıl detay, yeraltı şehrinin diğer şehirlerin aksine uzun galerilerden oluşması ve yatayda bir genişleme göstermesidir. Bu özelliğiyle kat sistemine sahip olan diğer şehirlerden ayrılmaktadır.

Özlüce Yeraltı Şehri, değişik renklerdeki tüflerden oluşmaktadır. 2 metre çapındaki granit kilit taşı günümüze kadar korunmuştur. Kilit taşını geçtikten sonra 15 metrelik bir tüneli takip ederek şehrin oyma mekânlarına varabilirsiniz.  Yeraltı şehrinin girişindeki taşların, ana tüf kayadaki taşlara göre daha yeni olduğu bilinmektedir. Ana tüf kaya, 1.75 metre çapındaki granit bir sürgü taşı ile biter. Ana mekân olarak kabul edilen alan, iki bölümden oluşmaktadır. Mekânın sağ tarafında erzak depoları yer alırken sol tarafında oturma odaları bulunmaktadır. Bu şehrin tavan yüksekliği, diğer yeraltı şehirlerine göre daha yüksektir. Bu nedenle daha rahat bir dolaşım imkânı sağlamaktadır.

Günümüzde Özlüce Yeraltı Şehri

Özlüce Yeraltı Şehri, 1996 yılında kısmen yapılan temizlikten sonra ziyarete açılmıştır. Ancak 2011 yılında göçük tehlikesi ve tam olarak temizlenmemiş olmasından dolayı ziyarete kapatılmıştır. Tekrar turizme kazandırılması için temizlik ve güvenliği sağlama işlemleri devam etmektedir. Ancak Özlüce Yeraltı Şehri’nin ne zaman tekrardan turizme kazandırılacağı konusunda kesin bir tarih bulunmamaktadır.

Kapadokya’da Yeraltı Şehirleri ve Özellikleri

Kapadokya’yı özel ve eşsiz kılan birçok özelliği bulunur. Ancak onu değerli yapan asıl özelliği tarih boyunca, farklı zaman dilimlerinde daima önemini korumuş olmasıdır. İnsanlığa ticareti öğreten Asurlulardan başlayarak günümüze kadar varlığını sürdüren bu bölge, yaşattığı medeniyetlerden topladığı güzellikleri günümüzde bizlere sunmaya devam etmektedir.

Kapadokya, her köşesinde farklı dinlerden ve tarihlerden izler taşımaktadır. Hristiyanlığa ait en güzel ve en eski kiliselerin bu bölgede bulunması da bu açıdan oldukça önemlidir. Kapadokya bölgesi, mübadele zamanına kadar birçok Rum’un memleketi ve toprağı olmuştur. Kapadokya’nın topraklarına Hristiyanlığın gelmesiyle birlikte bölge ciddi bir dini statü kazanmıştır. Bizans İmparatorluğu’nun Hristiyanlık dinini yasakladığı ve bu dini kabul eden kişilere zulmettiği ilk dönemlerde Kapadokya, ilk Hristiyanlar için bir sığınma merkezi olmuştur.

Engebeli arazisi ve yumuşak tüf tabakasının kolayca şekil alarak bir oda halini alabilmesinden dolayı Kapadokya bölgesi, tarih boyunca bir ‘saklanma’ merkezi olmuştur. İlk dönem Hristiyanların, din hakkında öğrendikleri ilk bilgiler bu topraklarda verilmiştir. İnzivaya çekilen rahiplerin odalarını bugün dahi görmek mümkündür. Tarih boyunca İpek Yolu’ndaki önemli statüsünden başlayarak değerini hiç kaybetmeyen bu nokta, birçok medeniyet için kilit bir merkez olmuştur. Bu sebeple savaşların ve ele geçirme sevdasının yaşandığı önemli bir bölgedir.

Tüm bu sebepler, yeraltı şehirlerinin çok olmasının arkasındaki fikri anlayabilmemizi sağlar. Arazinin engebeli jeolojik yapısının yetersiz kaldığı durumlarda, bu bölgede yaşayan halk kendilerini korumak için yeraltı şehirleri inşa etmiştir. Oldukça uzun süre barınabilmenin mümkün olduğu bu yeraltı şehirlerinin eşsiz mimarisi günümüzde bile hala tam olarak anlaşılamamaktadır.

Özlüce Yeraltı Şehri

Özlüce Yeraltı Şehri

Kapadokya’da Bulunan Diğer Yeraltı Şehirleri

Kapadokya’da Özlüce Yeraltı Şehri gibi keşfedilmiş birçok yeraltı şehri bulunmaktadır. Bunlardan pek çoğu günümüzde ziyarete açıktır. Kapadokya bölgesinin yeraltı zenginliklerini oluşturan diğer şehirler hakkında sizin için hazırladığımız bilgileri yazımızın devamında okuyabilirsiniz.

Turistlerin en çok ziyaret ettiği yeraltı şehirleri Derinkuyu ve Kaymaklıdır. Bir tahmine göre yeraltı şehirlerinin hepsi birbirine bağlıdır ve aralarında geçiş yapmak mümkündür. Tarih boyunca farklı amaçlarla barınma ve savunma için kullanılan bu şehirler, Kapadokya’nın zenginliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Özkonak Yeraltı Şehri

İdiş Dağı’nın kuzey yamacında bulunan Özkonak Yeraltı Şehri, Kapadokya bölgesindeki en önemli tarihi mekânlardan birisi olarak kabul edilmektedir. Tüf tabakası açısından yoğun olan vadi üzerine inşa edilen bu yeraltı şehri tarih boyunca farklı amaçlara hizmet etmiştir. Şehirler genel olarak istilalara karşı korunma sağlamak için inşa edilmişlerdir. Adeta toprağın altında gizli bir medeniyet kurmuşlardır.

Bu yeraltı şehrinde günümüz havalandırma sistemlerini kıskandıracak şekilde düşünülmüş bir havalandırma düzeni yer almaktadır. 4 katlı olarak inşa edilen Özkonak Yeraltı Şehri, yerin altına gizlenmiş bir apartman gibi düşünülebilir. 1972’te temizlenerek açılan bu yeraltı şehrinde hala daha keşfedilmeyi bekleyen noktalar olduğunu da söyleyebiliriz. Giriş ve çıkışı arasında 10 kilometrelik bir mesafe olduğu bilinmektedir. Bu da yeraltı şehrinin ne kadar büyük olduğu konusunda bize bir bilgi verir.

M.Ö. 400’lü yıllarda inşa edildiği tahmin edilen bu şehrin diğer yeraltı şehirlerinden farkı, haberleşmek için yapılan uzun ve dar delikleridir. Ayrıca diğer şehirlerin aksine giriş tünellerinde bulunan avlanma delikleri, Özkonak Yeraltı Şehri’ni diğerlerinden farklı kılmaktadır. Bu delikler savaş zamanlarında düşmana kızgın yağ atmak ya da mızrak fırlatmak gibi amaçlarda da kullanılmıştır. Bu fikrin yeraltı şehirlerinin bir savunma tedbiri olduğu söylenebilmektedir.

Özkonak köyündeki her bir evin bu yeraltı şehri ile bağlantısı olan tünellere sahip olduğu bir rivayet olsa da gelişmiş bağlantı düzeni hakkında bize bilgi vermektedir. Avanos mevkiinde bulunan bu yeraltı şehrini sizde ziyaret ederek eşsiz güzelliğini deneyimleyebilirsiniz.

Kaymaklı Yeraltı Şehri

Kapadokya bölgesindeki bir diğer tarihi yeraltı şehri ise Kaymaklı Yeraltı Şehri’dir. 8 katlı olarak inşa edilen bu şehir, diğer yeraltı şehirleri arasında oldukça büyük kabul edilir. Devasa sürgü taşları, sırrı hala çözülemeyen koridorları ile 200’e yakın yeraltı şehrini barındırmaktadır.

M.Ö. 3000’li yıllarda inşa edildiği düşünülen yeraltı şehrinin mimarlarının ise Hititliler olduğu tahmin edilmektedir. Roma ve Bizans dönemlerinde oyularak genişletilen yeraltı şehri, savaşlarda önemli bir gizlenme mekânı olarak kullanılmıştır.

Geçici barınma için gerekli olan pek çok gerekliliği barındıran bu şehirde şarap depoları, mutfaklar, havalandırmalar, kilise ve su kuyuları bulunmaktadır.  Tüm bu bölümler birbirlerine dar tüneller ile bağlanarak büyük bir yeraltı şehrini oluşturmuştur. Diğer yeraltı şehirlerinde olduğu gibi Kaymaklı Yeraltı Şehri’de tüf kayaların oyulmasıyla inşa edilmiştir. 75₺ giriş ücreti ödeyerek sizler de günümüzde ziyarete açık olan Kaymaklı Yeraltı Şehri’ni ziyaret edebilirsiniz.

Özlüce Yeraltı Şehri

Özlüce Yeraltı Şehri

Derinkuyu Yeraltı Şehri

Kapadokya’da en gelişmiş yeraltı şehri olarak kabul edilen Derinkuyu Yeraltı Şehri, 85 metre derinliğe ve 8 katlı bir yapıya sahiptir. 1963 yılında tesadüfen bulunan bu yeraltı şehri, adını 60 metre derinlikte bulunan 52 içme suyu kuyularından almaktadır. Nevşehir’ 30 kilometre uzaklıkta bulunan bu yeraltı şehrinin 55 metre derinliğe kadar inen havalandırma boruları bulunmaktadır.

Günümüzde çok küçük bir bölümünün ziyaretçiye açık olduğu bilinmektedir. Tüm şehir temizlendiğinde ise Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin 12-13 kata ulaşabileceği tahmin edilmektedir. Yaklaşık 50 bin insanın uzun süre dışarı çıkmadan bu şehirlerde yaşamış olması ise hala çözülememiştir.

Havalandırma sistemi, mutfakları, odaları ve su kuyularıyla birlikte bu yeraltı şehrinde misyonerler okulu, günah çıkartma yeri ve vaftiz havuzu da bulunmaktadır. İlk Hristiyanların Romalı askerlerden saklanmak için inşa ettikleri bir şehirdir. Ancak bir insanın geçebileceği dar tünellerle birbirine bağlı olan bir yapıdır. Tünellerin giriş ve çıkılarında ise güvenliği sağlamak amacıyla kullanılmış büyük taş silindirler bulunmaktadır.

Mazı Yeraltı Şehri

Antik adı ‘Mataza’ olan Mazı Köyü’nde yer alan yeraltı şehridir. Yeraltı şehri Ürgüp’ün 18 kilometre güneyinde yer almaktadır. Ayrıca Kaymaklı Yeraltı Şehri’nin 10 kilometre doğusunda bulunmaktadır. Farklı konumlarda yer alan 4 girişi olduğu bilinmektedir. 8 kata sahip olan yeraltı şehri, Mazı köyünün batı tarafında bulunan dik yamaca konumlanmıştır.

Yeraltı şehirlerinin girişleri, diğer şehirlerde de olduğu gibi büyük sürgü taşlarla güvenli hale getirilmiştir. Giriş katının ahırlara ait olduğu bu şehirde, ahırların sayısının fazlalığı, geçim kaynağının hayvancılık olduğunu düşündürmektedir.

Yaklaşık 6.000 kişinin yaşadığı düşünülen bir yeraltı şehridir. Yeraltı şehrinde bir kilise, şırahane, havalandırma bacaları ve birbirinden farklı istikametleri takip eden tüneller bulunmaktadır. Bir mühendislik ve mimarlık harikası olan şehir, bağlantıları ve yerleşim özellikleriyle uzun süreli yaşam için uygundur. 2022 yılının giriş ücreti 12₺ olan bu yeraltı şehrini sizlerde ziyaret edebilirsiniz.

Acıgöl Yeraltı Şehri

Mimari açıdan Özlüce Yeraltı Şehri’ne oldukça benzeyen bu yapıda tünellerle birbirine bağlı bir mimariye sahiptir. 1975 yılında tespit edilen şehir 1991 yılında ziyarete açılmıştır. Bilinen üç girişi bulunmaktadır. Ancak ana girişi yıkıldığı için şehre şu an iki girişten ulaşılmaktadır. Kemerli mekânları, oyma bölmeleri ile görkemli bir yapı olduğu söylenebilir. Tatlarin Yeraltı Şehri olarak da bilinen bu tarihi mekân, Acıgöl ilçesine 10 kilometre uzaklıktadır.

Diğer yeraltı şehirlerinin aksine bu mekânda kilise bulunmamaktadır. Oldukça geniş bir alana yayılmış olan bu şehrin henüz küçük bir bölümü temizlenebilmiştir. Bundan dolayı iki katının gezilebildiği bilinmektedir. Zindan olduğu tahmin edilen bir mekânda 3 adet iskelet bulunmuştur. Ana mekânın sağ tarafında kiler ve mutfağın olduğu tespit edilmiştir. Roma döneminde mezarlık olarak kullanılan bu alan nişlerin daha çok oyulmasıyla ilerleyen dönemlerde erzak deposu olarak kullanılmıştır.

Yukarıda bahsettiğimiz diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak bu şehir içerisinde ayrıca tuvalette bulunmaktadır. Tatlarin Yeraltı Şehri’nin dışında tuvalet formuna sahip olan bölmeler neredeyse yoktur. Tuvaletlere L biçimindeki bir koridor ile ulaşılmaktadır. Koridorun düz bir form yerine L harfi şeklinde inşa edilmesinin sebebinin kokuyu önlemek olduğu düşünülmüştür.

Kapadokya ve Yeraltı Şehirleri

Kapadokya’nın üstü kadar altının da değerli olduğunu bahsettiğimiz yeraltı şehirlerinin güzelliklerini göz önüne alarak söyleyebilmemiz mümkündür. Tarihi, değerleri ve günümüze ulaşmış mekânlarıyla Kapadokya, birçok güzelliği içerisinde barındırmaktadır.

Kapadokya’daki yeraltı şehir yapılarına baktığımızda bazı ortak noktalar sayabilmek mümkündür. Farklı dönemlerde birbirinden değişik hizmetler için oluşturulan ve genişletilen birçok yeraltı şehri bulunmaktadır. Tüm yeraltı şehirlerinde en önemli mimari bölüm, tünellerdir. Bunlarla birlikte yeraltı şehirlerinde girişler büyük kaya sürgülerle korunmuştur. Bazı istisnalar hariç olmak üzere bu yapılarda kilise, mutfak, erzak deposu, ahır, şarap mahzeni ve odaların bulunduğunu söylemek mümkündür.

Kapadokya bölgesinde bulunan yeraltı şehirlerini ve diğer önemli tarihi eserleri tek başınıza gezmek yorucu ve kafa karıştırıcıdır. Profesyonel ve tecrübeli rehberlerimizle muhteşem Kapadokya’yı gezmek için hemen bize ulaşın. HTR Tour‘la Kapadokya gezinizi planlamak için HTR Tour İletişim linkine tıklayın. Şimdiden iyi tatiller dileriz!

Leave A Comment