Avanos Saç Müzesi

Nevşehir Kapadokya eşsiz manzarası ve doğa harikalarıyla Anadolu’nun turizm merkezi haline gelmiştir. Günümüzde Dünyanın pek çok farklı turistleri misafir eden Kapadokya’nın geçim kaynağı da turizmdir. Erciyes ve Hasan Dağının bundan 50 milyon yıl önce püskürtmüş olduğu lavlar sonucunda Kapadokya günümüz şeklini almaya başlamıştır. Bu anlamda günümüzde Kapadokya’da bulunan birçok peri bacası Hasan ve Erciyes dağının volkanik lavları sonucunda oluşmuştur. Bu yüzden Kapadokya’da farklı boyutlarda kızıl rengine sahip tüf kayalar bulunmaktadır. Aynı zamanda Kapadokya’da 200’den fazla vadi, kilise, kervansaray ve yerleşim noktaları bulunmaktadır. Tüm bu yapıtlar tarihten günümüze kadar Kapadokya’nın kimliğini belirlemede etkili olmuştur. Aynı zamanda Nevşehir Avanos’ta yer alan saç müzesi her yıl turist akınlarıyla gündeme gelmektedir. Avanos Saç Müzesi estetik mimari yapısı ve sıradanlığı aşan yapısıyla dikkatleri üzerine çekmektedir. Özellikle son dönemde beyazperdeye de konuk olan Saç Müzesi Avanos turistlerin ortak buluşma noktası haline gelmiştir.

Avanos Saç Müzesi

Avanos Saç Müzesi

Saç Müzesi

Avanos Saç Müzesi yalnızca ülkemiz sınırları içerisinde değil dünyanın görmüş olduğu bir ilk olma özelliğine sahiptir. Aynı zamanda Amerika’nın en ünlü sitelerinden biri olma özelliğine sahip olan ABCNews.com dergisine de konuk olmuştur. Amerikan dijital gazete sitesi olan ABCNews.com ‘’Dünyanın En İlginç 15 Müzesi’’ listesine Nevşehir Avanos Saç Müzesi de konuk olmuştur. Bu liste içerisinde Avanos Saç Müzesi 6. Sırada yer almaktadır. Müzenin bu başarısı dahi dünyanın tanınan müzeleri arasına girmede etkili olmaktadır.
Avanos Saç Müzesi’nde isminden de anlaşılacağı üzere farklı renk tonlamalarına sahip renkler bulunmaktadır. Fakat müzenin en ilginç noktası ise 16 bine aşkın saçı bünyesi dahilinde toplamış olmasıdır. Bu anlamda en son yapılan sayım doğrultusunda Avanos Saç Müzesi’nde 16 bin farklı kadın saçı bulunmaktadır. Aynı zamanda bölgeyi ziyaret eden misafirler ‘’bu da benden’’ diyerek saçlarından bir tutam keserek müzeye hediye etmektedir. Bu yüzden Avanos Saç Müzesi çok kısa bir süre içerisinde bünyesinde daha fazla saç barındıracaktır.
Avanos Saç Müzesi 500 metrekare toprağa sahip olan bir mağara içerisine kurulmuştur. Bu mağara günümüzde Avanos bölgesinin en çok turist çeken yerleri arasında yer almaktadır. Avanos Saç Müzesi 1979 yılında Galip Köprücü tarafından tasarlanmıştır. Aynı zamanda Galip Köprücü’nün asıl mesleği çömlek ustalığıdır. Bu yüzden bin bir güçlükle açmış olduğu Avanos Saç Müzesi’nde kendi yaptığı el işleme çömlekleri de satmaktadır. Aynı zamanda Galip Köprücü’nün çömlekçi olması Avanos Saç Müzesi’nin Kapadokya dokusu ile benzerlik göstermesinde etkili olmuştur. Aynı zamanda Avanos Saç Müzesi’nin kurucusu ve babası olan Galip Köprücü’nün her yıl düzenlediği bir etkinlik vardır. Bu etkinlikte içine iletişim adreslerini ekleyerek bir tutam saçını hediye eden misafirleri çekilişine girmeye hak kazanmıştır. Çekilişte seçilen 20 kişiyi Galip Köprücü Nevşehir’e davet etmektedir. Aynı zamanda Nevşehir gezisinde seçilen kişilerin tüm ihtiyaçları da Galip Köprücü tarafından karşılanmaktadır.

Avanos Saç Müzesi Adres

Nevşehir Avanos bölgesinde en tanındık lokasyonlar arasında elbette ki Avanos Saç Müzesi yer almaktadır. Fakat Avanos Saç Müzesi Adresi vermek gerekirse:
Yeni Mahalle, Hasan Kalesi Mevkii 3, Avanos-Nevşehir olarak geçmektedir.
Nevşehir ile Avanos arası ortalama mesafe 20 kilometredir. Benzer şekilde Kayseri ile Avanos yol güzergahı ortalama 64 kilometre olarak geçmektedir. Nevşehir merkez üzerinden Avanos’u ziyaret edecekler için 18 kilometre uzunluğunda bir yol bulunmaktadır. Saç Müzesi’ni Avanos sınırları içerisinde kime sorarsanız size yol göstermektedir.

Avanos Saç Müzesi Ziyaret Saatleri

Avanos Saç Müzesi hafta içi veya hafta sonu fark etmeksizin 8.30 ile 19.30 saatleri arasında misafirlerini ağırlamaktadır. Aynı zamanda Avanos Saç Müzesi’nin bir başka adı ise ‘’Chez Galip’’ olarak geçmektedir.
Avanos Saç Müzesi

Avanos Saç Müzesi

Nevşehir Avanos ve Tarihi

50 milyon yıl önce Erciyes ve Hasan Dağı’nın aktif birer volkan olduğu ve Avanos coğrafyasına püskürtmüş olduğu lavlar sonucunda Avanos peri bacaları oluşmuştur. Nevşehir’de peri bacalarından adından en çok bahsettiren 2 farklı nokta bulunmaktadır. Bu noktalar elbette ki Avanos ve Kapadokya’dır. Her iki konumda birbirinden çekici doğal güzelliklere ve tarihi yapılara ev sahipliği yapmaktadır.
Nevşehir Avanos insanlığın yazılı döneme geçiş noktası olarak kabul edilen Hitit dönemine kadar uzanmaktadır. Bu anlamda Hitit uygarlığı yerleşim ve barınma ihtiyacını Avanos’ta bulunan peri bacalarından ve mağaralardan karşılamıştır. Aynı zamanda Nevşehir Avanos Sümerlilerin ticaret noktasında kilit noktası olarak faaliyet göstermektedir. Bu yüzden Avanos ve çevresinde yalnızca Roma-Bizans-Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma tarihi eserlere rastlanmaz. Aynı zamanda birçok Anadolu uygarlıkların bırakmış olduğu tarihi kalıntılarla dolu zengin bir bölgedir Nevşehir Avanos. Aynı zamanda Nevşehir Avanos bölgesinde yapılan arkeolojik kalıntıların Anadolu tarihiyle yakından ilgili olduğu görülmektedir. Bu yüzden Nevşehir Avanos tarihi aynı zamanda Anadolu tarihine ışık tutmaktadır.
Avanos ve Kapadokya’da yer alan peri bacalarını çeşitli amaçlar doğrultusunda en çok kullanan topluluk Bizanslılar olmaktadır. Bu yüzden Avanos ve Kapadokya civarında yapılan arkeolojik kalıntılarda farklı değerlere sahip Bizans sikkeleri bulunmaktadır. Aynı zamanda bölgede inşa edilen birçok kilise benzer şekilde Bizans dönemine aittir. Çünkü Hristiyanların her anlamda kendilerini özgür hissetleri dönem Bizans dönemi olmuştur. Aynı zamanda inşa edilen kiliselerde özellikle Meryem Ana ve Hz. İsa’yı konu alan freskler göze çarpmaktadır.

Nevşehir Avanos Türk Himayesi Altına Giriyor

Nevşehir Avanos bölgesinin Türk hakimiyetine girmesi Malazgirt Savaşı’na kadar uzanmaktadır. 1040 Dandanakan Savaşı sonrasında kurulan Selçuklu Devleti’nin başlıca amacı elbette ki Anadolu himayesini yakalamaktan geçmektedir. Fakat bu türden bir isteğin oldukça zor olduğunu fakat imkânsız da olmadığını Selçuklu Devleti gayet iyi bilmektedir. Selçuklu Devleti kurulduktan kısa bir süre içerisinde büyük bir güç kazanmıştır. Aynı zamanda dış politikada oldukça etkili performans sergileyen Selçuklu Devleti büyük bir saygınlık kazanmıştır. Kısa süre içerisinde topraklarının Doğu tehdidini ortadan kaldıran gözü Anadolu’ya kaymıştır. Aynı zamanda bu dönem aralığında Selçuklu Devleti’nin Türklere karşı baskıcı tutumu Selçuklu hükümdarı olan Alp Arslan’ın da hoşuna gitmemektedir. Bu yüzden Alp Arslan, Bizans Devletine karşı Türklere baskı yapıldığını bahane ederek savaş ilan etmiştir. Bizans hükümdarı Romen Diyojen kısa süreliğine de olsa bu beklenmedik sava dönemine hazırlanmakta güçlük çekmiştir. Fakat Avrupalı devletlerin yardımını alan Romen Diyojen kendisinden oldukça emindir.
İstanbul’dan yola çıkan Bizans kuvvetleri Malazgirt Ovası’nda Selçuklu hükümdarı Alp Arslan ile karşılaşmıştır. Aynı zamanda elbette ki savaş öncesi Alp Arslan civarda bulunan Türk birliklerini himayesi altına katmayı başarmıştır. Fakat Bizans askerleri sayıca Selçuklu ordusundan fazladır. Bu yüzden Bizans imparatoru Romen Diyojen savaş başlamadan hemen önce kazandıklarını düşünmektedir. Fakat Romen Diyojen’in unuttuğu bir sorun vardır. Bu sorun da elbette ki Selçuklu Devleti’nin uygulamış olduğu ‘’kurt kapan’’ taktiğidir. Hilal Taktiği adı verilen ve çok Türk savaş stratejisinde geleneksel savaş stratejisidir. Bu sayede Selçuklu hükümdarı Alp Arslan içinde Romen Diyojen’in de bulunduğu Bizans ordusunu çevrelemiştir. Kısa süre içerisinde Alp Arslan’ın kontrolünde Selçuklu Devletinin ok atışları neticesinde Bizans orduları bozguna uğramıştır.
Bizans imparatoru Romen Diyojen kısa bir süreliğinde zindanda tutulduktan sonra serbest bırakılmıştır. Selçuklu Devleti’nin Bizans İmparatorluğu’na karşı kazanması tarihlerde Malazgirt Zaferi olarak geçmiştir. Malazgirt Savaşı sonucunda Anadolu’nun kapıları Türklere açılmıştır. Türkler kısa süre içerisinde Anadolu’nun genelinde yaptığı başarılı seferler sonucunda Anadolu’nun büyük bölümünü himayesi altına almıştır. Himayesi altına aldığı topraklar arasında Nevşehir Avanos’ta yer almaktadır.
Avanos Saç Müzesi

Avanos Saç Müzesi

Nevşehir Avanos Türk Hakimiyeti Sonrasında Değişiklikler

Nevşehir Avanos Türk hakimiyetine girdikten sonraki süreçte yüklü değişiklikler yaşanmıştır. Aynı zamanda Nevşehir Avanos bölgesi ilk kez Selçuklu Devleti sayesinde tarihlerde ilk kez Türk himayesi altına girmiştir. Fakat Selçuklu Devleti öncesinde de Nevşehir Avanos bölgesinde göçebe Türklerin yaşadığını unutmamak lazımdır. Selçuklu Devleti, Bizans İmparatorluğu’na karşın Anadolu’daki başarılı seferler sonucunda Kapadokya Nevşehir Avanos bölgesini himayesi altına almıştır. Selçuklu Devleti bölgede yaşayan yerel Hristiyan halkın can ve mal güvenliğine kesinlikle karışmamıştır. Aynı zamanda benzer şekilde Hristiyan halkın ibadet yapmalarını engel teşkil edecek faaliyetlerde bulunulmamıştır. Fakat Bizans döneminden beri Hristiyan halkın süreklilik haline getirmiş olduğu kilise açılışları yasaklanmıştır. Aynı zamanda Selçuklu Devleti, Nevşehir Avanos’un İslam kimliği kazanması için faaliyetlere girilmiştir. Bu faaliyetler arasında elbette ki yeni cami ve medrese açılışları etkili olmuştur. Aynı zamanda bölgenin Türk kimliği kazanması için de civarda konaklayan göçebe Türkler davet edilmiştir.
Nevşehir Avanos coğrafyası Türk ve İslam kimliği kazandıktan sonraki dönemde tarihinde de köklü değişikler yaşanmıştır. Fakat Türkler kesinlikle Kapadokya ve Avanos coğrafyasında yer alan doğa harikalarına zarar vermemiştir. Aynı zamanda aksine bu doğa harikalarını korumak için büyük uğraş vermiştir.
Selçuklu Devleti çeşitli devletlerle girdiği başarısız savaşlar sonucunda dağılmıştır. Bundan sonraki dönemde Avanos Göreme Türk boylarının eline geçmiştir. Aynı zamanda Avanos bu dönem aralığında anlaşmazlıkların yaşandığı bölgeler arasında yer almıştır. Özellikle Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında oluşan bu anlaşmazlıklar kısa süre içerisinde ciddileşmiştir. Fakat buna karşılık olarak bölgeyi hakimiyeti altında bulunduran Türk boyları bu problemleri görmezden gelmiştir.

Nevşehir Avanos ve Osmanlı

1302 yılında Osman Bey döneminde kurulmuş olan Osmanlı Devleti Bizanslıların otorite boşluğundan yararlanmıştır. Bu sayede Osmanlı Devleti kısa bir süre içerisinde Anadolu topraklarının büyük kısmını himayesi altına almayı başarmıştır. Himayesi altına aldığı bölgeler arasında da Nevşehir Avanos gelmektedir. Uzun bir dönemdir otorite boşluğundan yakınan halk Osmanlıları sevinçle karşılamıştır. Himayesi altına aldığı topraklarda hoşgörü politikasından taviz vermeyen Osmanlı kısa süre içerisinde barış ortamını yakalamıştır. Aynı zamanda Avanos’un Osmanlı Devleti için bir başka önemi de elbette ki İpek yolu ticaretinden geçmektedir.
Osmanlı Devleti’nin hazinesini para akışını sağlayan İpek yolu ticaretinde Avanos oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu yüzden Osmanlı Devleti Nevşehir Avanos ticaret yol güzergahı üzerinde yeni kervansaraylar inşa etmiştir. Bu kervansaraylar özellikle Avrupa’dan, Asya’dan ve Anadolu’nun iç kesimlerinden gelen tüccarların konaklama ihtiyacını karşılamaktadır. Bu yüzden Osmanlı Devleti Nevşehir Avanos coğrafyasında yer alan kervansarayların iç dizaynına oldukça önem verilmiştir. Aynı zamanda kervansaray dizayn sisteminde Anadolu türü motif ve işlemelere de yer verilmiştir. Bölge ticaretinin hız kazanmasını etkileyen tüccarların konakladıkları kervansaraylara bu yüzden önem verilmiştir.
Osmanlı Devleti döneminde Nevşehir Avanos bölgesinde birçok tarihi eserin temelleri atılmıştır. Günümüzde bölgede ve civarda yer alan tarihi eserlerin büyük bir kısmı müzelerde sergilenmektedir. Dünyanın dört bir yanından turistlerin akın akın geldiği noktalar arasında yer almaktadır. Fakat oldukça ilginç tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken müze elbette ki Avanos Saç Müzesidir. Şık tasarımı ve oldukça ilginç bir müze olma gerçeğiyle dikkatleri üzerine toplamayı başarmıştır. Bu yüzden Nevşehir geziniz süresi boyunca Avanos Saç Müzesi’ni gezmenizi tavsiye ederiz. Bu sayede müze deneyiminizi farklı bir boyuta çıkartabilirsiniz.
Leave A Comment